İnstagram Pinterest Twitter VFSP - YouTube Facebook
Vize ve Final Soruları / Celal Bayar Üniversitesi / Karşılaştırmalı Kamu Yönetimi Dersi
+1

7. Müzakere hakkındaki ilk ve en bilinen görgül araştırmalardan biri Fishkin’in “müzakereci forum(deliberative forum) modelidir.  Sağlam bir demokrasi, vatandaşların kendilerini doğrudan etkileyen politika problemleriyle yüzleşmelerinin istendiği açık kamusal forumlar gerektirir.Böyle forumlarda insanlar politika problemleriyle sadece müşteri veya çıkar grubu olarak değil, fakat aynı zamanda başkalarının görüşlerini kendi bakış açılarına entegre edebilen, böylece kolektif refahın oluşmasına katkıda bulunan vatandaşlar olarak yüzleşmeye teşvik edilirler.  Bu gibi alanların oluşup oluşmaması, kısmen de olsa politika oluşumu ve tasarımına bağlı bir olgudur. 

Müzakereci forumlarda tartışmanın kapsamı, hem katılımcıların kurumlarına hem de organizatörlerin çalışmalarına bağlı olarak belirlenir. 

Katılımcıların hangi konuların uygun tartışma konuları olacağına dair kültürel algılamaları ve düşünceleri, farklı konulara verilen tepkileri şekillendirir. 

Katılımcıların müzakereci forum içindeki rollerini nasıl gördükleri de tartışmanın önemli konularından biridir. 

Müzakereci forumların esas işlevi kamu politikalarının “gündem oluşturma” aşamasıyla ilgilidir. 

Gündem oluşturma, problemler ve alternatif çözümlerin kamuoyu veya seçkinler nezdinde önem kazanıp kaybettiği bir süreçtir. 

Gündemi oluşturmak için gruplar arasında sert bir rekabet yaşanmaktadır, çünkü hiçbir toplum veya siyasi kurumun herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkan problemlere tüm olası alternatif çözümleri ele alabilecek kapasitesi yoktur. 

Dolayısıyla gruplar kendi sorunlarının gündemde daha fazla yer tutmasını sağlayacak bir krizin ortaya çıkmasını beklerler ve böyle bir durum için hazırlık yaparlar. 

Bir sorun gündeme geldiği zaman bile, gruplar soruna dönük kendi tanımlamalarının ön planda kalmasını ve kendi yaklaşımlarının en fazla hesaba katılan çözüm olmasını sağlamak için mücadele ederler. 

Forumlar, katılımcıların, müzakerenin hem resmi hem de gayri resmi gündeminin oluşturulması süreçlerine daha açık ve eşitlikçi bir zeminde katılmalarını sağlamalıdır. 

Resmi mekanizmalar arasında tartışılacak maddelerin tespit edilmesi ve sürecin parametreleri ve yapısı ile ilgili olarak ekibe sorular sorulması sayılabilir. 

Bunların arasına katılımcıların, kendilerini ilgilendiren belirli konular hakkında düzenlenecek toplantılara katılmak üzere kendilerini örgütlemek için zaman ve mekan sağlanması da dâhildir. 

Bu toplantılar, katılımcıların kültürel önyargıları veya duygusal duyarlılıkları nedeniyle başka ortamlarda tartışılamayan konular hakkında da derinlemesine müzakereler yürütülmesine imkân verme potansiyeline sahiptir. 

İdeal müzakere, katılımcıların bilgileri, olası eylem biçimleri ve düşüncelerinin üzerinde dikkatle durulmasını gerektirir; 

Ancak organizasyon ve koordinasyon problemlerinden dolayı müzakereci forumlarda bunların hepsinin eksiksiz gerçekleşmesi mümkün olmayabilir. 

Müzakereci forumları organize edenler, vatandaşlar için birtakım engeller oluşturabilirler:  örneğin bilgiyi kontrol edebilir, ve vatandaşlar ile devlet yetkilileri arasındaki karşılaşmalar üzerinde kontrol tesis edebilirler. 

Müzakereci anketler, kamu politikalarına halkın katılımının artırılmasını sağlamak için kullanılan önemli bir yöntemdir. 

Müzakereci anketler de yine Fishkin tarafından, ulusal kent toplantılarının belirli bir versiyonu olarak geliştirilmiştir; Bu yöntemde rastlantısal olarak seçilen vatandaşlar telefonla aranarak belirli bir kamu politikası hakkında kendileriyle mülakat yapılır.  Daha sonra ise bu kamu politikası konuları bir müzakereci anketin içeriğini oluşturur.  Ardından ankete katılanların bu konuyu tartışmak üzere bir hafta sonu kent dışında bir yerde toplanmaları istenir, ve bütün masraflar organizatörler tarafından karşılanır. 

Bunu kabul eden katılımcılara önceden müzakereci anketin konusuyla ilgili bilgilendirici materyaller gönderilir. 

Hafta sonunda yapılan toplantı ile katılımcılara uzmanlarla, siyasi liderlerle ve birbirleriyle görüşme fırsatı tanınır. 

Son aşamada ise katılımcılara bir anket daha uygulanır. 

Bu gibi müzakereci anketlerin, araştırmacılar için kamu politikalarının olası etkileri ile ilgili ön test ve son test yapılmasına imkân verme gibi bir avantajları vardır;  bir başka avantajı ise vatandaşların etkileşimleri üzerinde önemli ölçüde kontrol sağlanmasıdır. 

Araştırmacılar kimin kiminle konuştuğunu ve her iki tarafın neler söylediklerini bilirler. 

Bu yöntemi literatüre kazandıran James Fishkin yöntemi şöyle açıklamaktadır:

Seçmen popülasyonundan ulusal düzeyde bir örneklem alın ve kendilerine kamusal alan(lar) hakkında birtakım sorular sorun. 

Onları bilgilendirmek için kendilerine dengeli, erişilebilir, açıklayıcı materyaller gönderin ve bazı konular hakkında daha ciddi şekilde düşünmelerini sağlayın. 

Onları tek bir noktaya gönderin; burada konularla uğraşacakları, onları birbirleriyle rastgele, denetlenen küçük gruplar içinde tartışacakları, ve bu grup tartışmaları sonunda, dikkatle dengelenmiş kamu politikası uzmanları ve siyasi liderlerden oluşan panellere sorular soracakları birkaç gün geçirmelerini sağlayın. 

Sonunda, katılımcılara, ilk başta kullandığınız enstrümanları kullanarak tekrar sorular sorun

Fishkin, bu müzakerelerin genellikle katılımcıların düşünceleri üzerinde çok önemli etkileri olduğunu ileri sürmektedir. 

İngiltere’de 1994 yılında yapılan bir müzakereci anketi örnek olarak veren Fishkin, sert cezaların suçluları caydırıcı özelliği olduğunu düşünenlerin azınlıkta olduğunu ve pek çok katılımcının sanıklar hakkında sempati beslediğini tespit etmiştir. 

Fishkin, müzakereci anketlerin sonucunda enerji kullanımı politikası, Danimarka’da Euro’nun kabul edilmesi, ve büyükşehir yönetimi gibi hususlarda da katılımcıların düşüncelerinde ciddi değişiklikler görüldüğünü belirtmektedir.  Bu değişikliklerin, katılımcıların başkalarıyla müzakereler sonucunda daha bilgili, tutarlı ve daha makul duruşları benimsemelerinden kaynaklandığı düşünülebilir. 

Müzakereci anketlerle ilgili bir başka husus, bu yöntemin kendisinin bir müzakereci demokrasi biçimi olarak değerlendirilmemesi gerektiğidir. 

Müzakereci anketlerde, katılımcılar çeşitli duruşların değerini tartışırlar, fakat bir mutabakata ya da kolektif bir tercihe ulaşmaya dönük bir çaba söz konusu değildir. 

Müzakereci anketleri hazırlayanlar, mutabakat talep edilmesinin, uyma davranışında bulunmak için katılımcılar üzerinde baskı oluşturabileceğinden ve bunun da bireysel tercihlerin oluşturulmasında sapmalara yol açabileceğinden endişe ederler. 

Kolektif bir kararın olmayışı, belki de müzakereci anketleri pek çok kamu politikası sürecinin muzdarip olduğu “kararlı tercih eksikliği” sorununu ele almak için en uygun araç haline getirmektedir. 

Bu Sayfayı Arkadaşlarınla Paylaşmak İster misin ?
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tezsiz Yüksek Lisans Kamu Yönetimi (Uzaktan Eğitim) Karşılaştırmalı Kamu Yönetimi
GERİ DÖN




İsim:*
E-Mail:
Güvenlik: *