İnstagram Pinterest Twitter VFSP - YouTube Facebook
Vize ve Final Soruları / Celal Bayar Üniversitesi / Karşılaştırmalı Kamu Yönetimi Dersi
+1

           3. Genel sosyal kültürün, idari performans üzerindeki genel etkisi konusunda öncelikle üzerinde durulması gereken nokta, bürokrasinin toplum içinde, geniş ölçekli bir örgütlenme aracı olarak ne ölçüde kabul gördüğüdür. 

Bir girişim türünün yürütülmesinde bürokratik şekilleri benimseme eğiliminde olan toplumlar, her tür girişim için bürokratik yöntemleri benimseme eğiliminde olacaklardır. Bu bakımdan, toplumlar arasında, girişimci ve bürokratik toplumlar şeklinde bir ayırım yapılır. Bu ayırıma göre ise, İngiliz toplumu girişimci bir toplum örneği olarak kabul edilir. 

İngiltere'de, oldukça geniş bir idari aygıtın varlığına rağmen, yönetim biçimi kişisel bir nitelik sunar. İngiltere'deki bürokrasiye rağmen, kamu yönetiminin işleyiş tarzı, otoritenin bürokratik biçimde kabul ettirilmesinden çok, kararların, kişisel tartışma yolu ile alınması yönündedir. 

İdarenin bu girişimci yaklaşımı karşısında, Almanya'daki idarenin kurumlaşmış bürokratik stili yer alır. Bu aslında. Alman kültürünün ortak bir kalıbı olduğu gibi, aynı zamanda idarenin oldukça tanımlayıcı bir biçimidir. Fakat belirtmek gerekir ki, İngiltere'de kurulların, komisyonların biçimsel olmayan bir şekilde örgütlenmesi yaygın bir örgütlenme biçimi olduğu halde, bürokrasi de yaygın bir sosyal örgütlenme biçimidir. Bu, yalnızca devlet için değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve kültürel örgütler için de söz konusudur. Yine otorite ve statü ilişkilerinin, aile ilişkileri de dahil olmak üzere daha genel sosyal ilişkileri yöneten ilişkiler olduğu kabul edilir. Böyle bir toplumda, otorite ilişkileri üzerinde sahip olduğu önem dolayısıyla bürokrasi, kamusal bir örgütlenme biçimi olarak doğal ve kabul edilebilir bir nitelik taşır. Fakat aynı zamanda bürokrasi, kişisel olmayış ve biçimsellik gibi öğeleri bünyesinde taşıdığından, İngiliz toplumu ve daha uçta bir örnek olarak, Amerikan toplumu gibi biçimsel olmayan ve kişisel bir biçimde karar almaya yönelmiş toplumlarda daha az kabul edilebilir bir niteliktedir. 

Bürokrasinin, bir örgütlenme aracı olarak toplum tarafından benimsenme derecesi konusunda Batı’nın endüstrileşmiş ülkeleri arasında yapılan bu tür ayırımların dışında, belki de en anlamlı farklılıklar, bu ülkelerle Batılı olmayan ve endüstrileşmemiş ülkeler arasında bulunur. 

        Denilebilir ki, genel olarak Batılı olmayan ülkelerde bürokratik yöntemlerin kullanılması, Batılı ülkelere göre daha az kabul görmektedir. Batı'ya Özgü bu bürokrasi kavramının, Batılı olmayan ülkelere aktarılması girişimleri, genellikle bürokrasinin yönteme ilişkin normlarının bırakılarak, biçimsel yönlerinin benimsenmesi ile sonuçlanmıştır. Bu nedenle, az gelişmiş ülkelerde bürokratik yöntemlerin kullanılması tartışılırken, biçim olarak Batı bürokrasisine sahip olan bu ülkelerde gerçekte, bireylerin geleneksel aile normlarına ve toplumsal bağlılığa göre hareket ettikleri öne sürülür.Hatta Japonya'da bile, kişisel bağlılık normları, otorite, başarı ve kurallara dayanan bir bürokrasinin yerini almak eğilimindedir. Bir örgütlenme aracı olarak bürokrasinin toplum tarafından benimsenmesi, kuralların genelliği ve kişisel olmama niteliklerinin kabulü anlamına gelir. Bürokrasilerin düzgün bir biçimde işlemesi için, kuralların genel ve kişisel olmayış niteliklerinin kabulü gerekir. Eğer kuralların her bir birey için yeniden tartışılması zorunlu olursa, bürokrasiler yalnızca verimsiz olmazlar, aynı zamanda fazla ve gereksiz işlemlere yol açılmış olur. 

Bürokrasiler, gerek hukuk, gerekse modern adalet, doğruluk kavramlarının gerektirdiği, kuralların uygulanmasındaki tutarlılık ve genelliği sağlamak üzere oluşturulmuşlardır. Buna göre kültürel sistemler, kuralların genelliği ve kişisel olmayışına ilişkin bu bürokrasi kavramından yana olup olmamaları açısından sınıflandırılabilirler:

    1. Akılcı Kültür : "Akılcı" ya da "tümden gelimci" kültürler olarak adlandı alabilen kültürler, gelişmiş çoğu ülkenin karakteristiklerine sahiptirler ve özellikle kıta Avrupası'nda görülürler. Bu kültürlerde, karar alma yöntemi olarak, tartışma yerine, bürokratik karar alma yöntemi geçerlidir. Söz konusu bürokratik karar alma biçiminde, belli bir olaya ilişkin bir karar, hukuksal bir kuraldan muhakeme yolu ile sonuç çıkarma temeline dayanarak alınır. Bu, hukukun her yönünü ayrıntılı olarak açıklayan ve böylece kişisel karar alma gereğini en aza indiren kodifiye edilmiş (bir sisteme bağlanmış) bir hukuk sisteminde, belli bir ölçüde, açıkça görülebilir. 

    Eğer tümden gelim, doğru olarak uygulanırsa, tartışacak bir neden yoktur. Gerek idareci, gerekse birey, kavramın yeterliliğini, uygunluğunu kabul edebilir. Birey belki her zaman idareci tarafından alınan karardan hoşlanmayabilir, fakat böyle bir ortamda, uygulamanın kişisel olmayan yapısının yerindeliğini sorgulamak zordur. 

2. Pragmatik ya da Ampirik Kültür : Akılcı kültür karşısında, Kuzey Avrupa'nın büyük bölümünü ve İngiltere'yi karakterize ettiği söylenen pragmatik ya da ampirik kültür yer alır. 

  Bu tip kültürlerde genel kurallar, tek tek bireylere ilişkin kararlardan doğar. Bu tip kültürün belki en iyi örneği, tek tek bireylere ilişkin yüzlerce karardan oluşan İngiliz (ve Amerikan) örf, adet hukukunun uygulandığı ortam olabilir. Bu kültür, bürokrasilerin gelişmesine ya da kişisel olmayan kararların alınmasına uygun değildir. Her bir olay, belli bir derecede yeni bir durum anlamına gelir. Burada idari ve hukuksal kararlar, hemen hemen aslında kişiseldir.

Her bir durum, bu konudaki geleneğin varlığına rağmen kendi içinde tartışılabilir. Bu durum, İngiltere ve ABD'de bürokratik örgütlerin bulunmadığı anlamına gelmez. Bürokrasinin herhangi bir tanımı, böyle bir görüşü çürütecektir. Aslında tüme varımı kültürlerde, katılık ve kişisel olmayış derecesi, tümden gelimci kıta Avrupası sistemlerinde olduğundan daha az olma eğilimindedir. Daha ampirik bir kültürün bir öğesi olarak bireysellik ve bireysel haklar kavramı, bürokratın işini daha zorlaştırmaya yöneliktir ve bürokratı genel konulardan çok, özel konulara daha fazla önem vermeye zorlar.

Böylece, bazı farklılıklara rağmen, genellikle gelişmiş ülkelerde, kuralların kişisel olmayışı ve genelliği, belli başlı özellikler olmaya devam eder.

Bu Sayfayı Arkadaşlarınla Paylaşmak İster misin ?
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tezsiz Yüksek Lisans Kamu Yönetimi (Uzaktan Eğitim) Karşılaştırmalı Kamu Yönetimi
GERİ DÖN




İsim:*
E-Mail:
Güvenlik: *